Yeniden AKM'de olmak
- Volkan Işılay
- 31 Eki 2021
- 3 dakikada okunur
Taksim 29 Ekim 2021 itibariyle sanki yeniden doğdu. Kaybolup giden ruh, Atatürk Kültür Merkezi'nin açılışı ile yeniden geri geldi. Ben de bu ruhun dönüşünü ilk kez Londra Filarmoni Orkestrası ile kutladım. İşte 31 Ekim Pazar akşamı yaşadıklarım...
Atatürk Kültür Merkezi'ne ilk kez gittiğim günü dün gibi hatırlarım. Henüz ortaokuldayım. Babam, ben, konservatuvardaki arkadaşlarım ve aileleri ile Mozart'ın Sihirli Flüt operasındayız. Sopranonun gerine gerine söylediği meşhur (Queen of the Night) Gece Kraliçe'si aryasını dinlerken AKM'nin son günlerine yaklaştığının farkında olmayan bir çocuğum. Kapıdan çıkıyorum ve uzun bir süre bütün sanatseverler gibi AKM'nin hasretini çekmek üzere eve gidiyorum. Bu trajik anlatıdan sonra artık nihayet söyleyebilirim ki Taksim efsanesi geri döndü. Mozart ile vedalaştığım AKM'ye, Londra Filarmoni Orkestrası ile 31 Ekim Pazar akşamı saat tam 20:00'da "yeniden" merhaba dedim.

Mozart ile vedalaştığım AKM'ye, Londra Filarmoni Orkestrası ile 31 Ekim Pazar akşamı saat tam 20:00'da "yeniden" merhaba dedim
Fuaye ana baba günü gibi. Reklamlarda AKM'nin sembolü olan dev kırmızı kürenin önünde fotoğraf çektirme yarışı var. İnsanların özellikle pandemi döneminden sonra bastırmaya çalıştıkları kültür-sanat, sosyalleşme ihtiyacını apaçık görmek mümkün. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy mikrofon uzatan TRT muhabirine konuşuyor. Bir aşağı katta yapay zeka piyanist ile fuayede konser veren tam otomatik piyano ışık oyunları içinde icrasını yapıyor. Andante Degisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bali ile selamlaşıyoruz. "Instagram'dan canlı yayın sözü verdim bir türlü başlayamadım" diye espri yapıyor. Bu heyecana, bu hareketliliğe mutlu olmamak mümkün değil. Evden ayrılmalarına müsaade edilmeyen çocukların nihayet ailelerinden izin alarak sokağa çıkmalarına benzeyen bir mutluluk bu. Çocuklar gibi şeniz. AKM geri geldi !
Eski AKM ile olan vedamdan sonra ilk duyduğum "merhaba"
Saat 19:55. Fuayeyi gezip sohbet ettikten sonra nihayet balkon kısmında yerime oturuyorum. Robin Ticciatti yönetimindeki Londra Filarmoni Orkestrası'nın ilk eseri halk müziği sanatçımız Ali Ekber Çiçek'in aynı adlı türküsünden orkestra için bestelenen Özkan Manav'ın Haydar Haydar eseri. Folklorcu bir yaklaşımla ortaya çıkan Haydar Haydar, yeni AKM'nin konser salonunda ilk duyduğum eser oluyor. Bas klarnetin Anadoluyu çağrıştıran melodik cümleleri ile ilerleyen solo, eski AKM ile vedalaşmamdan sonra ilk duyduğum "merhaba" oluyor bana. Bu solodan sonra yaylıların pizzicatolarıyla adeta Anadolu coğrafyasında koşmaya başlıyoruz. Bağlama koca bir orkestraya dönüşmüş adeta. Londra Filarmoni'nin Özkan Manav tarafından folklorcu bir yaklaşımla orkestra için bestelenen Ali Ekber Çiçek'in eserini repertuarına alması oldukça dikkat çekiyor.

Ali Ekber Çiçek

Özkan Manav
Hanımefendi heyecanla dürbünü piyanistin parmaklarına odaklıyor
Londra Filarmoni Orkestrası AKM dinleyicisine müzikal kanon içerisinden elbette ki Mozart'ı seçmiş (Re minör Piyano Konçertosu, Op.20, K.466). Sürpriz olduğu söylenemez. Piyanist Francesco Piemontesi tarafından klasik üslubu bozmadan ufak tefek süslemelerle başarılı bir şekilde icra edilen eser seyircinin beğenisini topluyor. Bis eseri olarak da izlenimci ekolden Debussy'nin Images Set 2: No.3 eserini seslendiriyor Piemontesi. Hemen yanımdaki bir hanımefendi çok sevdiğim bir konser geleneği olan "dürbün ile müzikal detayları inceleme" fiilini hayata geçiriyor. Piemontesi'nin parmakları piyano tuşları üzerinde süzülürken hanımefendi heyecanla dürbünü piyanistin parmaklarına odaklıyor.

Orkestra şefi Robin Ticciatti

Piyanist Francesco Piemontesi
Londra Filarmoni Brahms'ın IV. Senfonisi'ni icra etmek üzere romantik dönem orkestra yapısına dönüşerek (bir önceki klasik dönem eserinden sonra) ses hacmini genişletiyor. "Acaba Brahms'ın romantizmi nasıl duyulacak?" diye merak ediyoruz. Akustiğin başarısı oldukça dikkat çekici. Tahta üflemeli, bakır üflemeli ve yaylı sazların kendilerine has özgün tınıları rahatlıkla ayırt edilebiliyor. Şimdilik geçici bir çözümle destek bulan akustiğin son çalışmalar ile daha da iyi hale geleceği söyleniyor.
Mozart ile vedalaştığım, Özkan Manav'ın Haydar Haydar eserindeki bas klarnet solosu ile "merhaba" dediğim AKM, Brahms'dan sonra tekrar güle güle diyor bana ancak bu kez vedanın sonuna eklediği ufak bir farkla: "Haftaya yine gel. Arayı açma".

Comments